Lamia, Özdemir Erdoğan, Günnur Perin, Turhan Eteke ile...
Lamia, Özdemir Erdoğan, Günnur Perin, Turhan Eteke ile...
"Özel Kültür Bakanlığı" anekdotu
Adına yaz okulu ve festival düzenlediğimiz İsmet Sıral, dost sohbetlerinde kimi zaman ince mizaha dayalı bazı alegoriler paylaşırdı. Bunlardan bir tanesi de kültür bakanlığı temalıydı. “Bu iş bürokrasi işi değil, Türkiye’de bir ‘Özel Kültür Bakanlığı’ kurmak lazım” der ve eklerdi: “Bakanlığın tüm arşiv dolapları da klasörlerle dolu olmalı, ama içindeki bütün kâğıtlar boş olmak kaydıyla...”
Sıral'ın kâğıtlara değil zihinlere kayıt yapmayı esas alan bu yaklaşımının yıllar sonra bize rehberlik edeceğini bilemezdik elbette. 'Özel Kültür Bakanlığı' işin esprisi olsa da, şuna inanıyoruz ki; kopyala-yapıştır yöntemiyle dünyadan 'tutmuş konseptler' ithal etmek yerine yaşadığımız topraklardaki binlerce yıllık engin malzemeden yararlanmak; popüler kültürün konforuna sırt verip ufuk ve yürek daraltan işler üretmektense taze ve yaratıcı fikirlerle dokunduklarına değer katmak yalnızca mümkün değil, aynı zamanda bir insanlık görevi.
İSMET SIRAL (1927-1987)
İsmet Sıral’ın müzik camiasındaki etkisinin izini yalnızca caz çevresinde değil, rock'tan arabeske, poptan sanat müziğine uzanan geniş bir yelpazede sürmek mümkündür. Aka Gündüz'le ney üfleyip müziğin 'en'ine giden, flütüyle kurbağalara eşlik eden, saksafonunu baykuş sesiyle akort eden doğal bir âşıktı o.
• Türkiye'nin ilk profesyonel caz orkestrası kurucularından, saksafon, flüt ve ney ustasıydı.
• 1950'lerden 60'lara uzanan süreçte İstanbul caz camiasının bir numaralı orkestra şefiydi.
• 1962-66 yılları arasında orkestrasıyla Avrupa'ya açılarak, özellikle İsveç'te büyük yankı uyandırdı.
• 1960'ların sonu itibarıyla Mevlevî felsefesine ve Anadolu'nun müzikal zenginliğine yönelerek Türk müziği ile caz arasında köprüler kurduğu çalışmalarına başladı.
• 1969 yılında, uluslararası bir müzik okulu kurma hayaliyle Marmaris Turunç'tan bir arazi satın aldı ve yaz aylarını İçmeler'de geçirmeye başladı. Burada dostu Neyzen Aka Gündüz'den ney çalmayı öğrendi ve deneysel çalışmalarına yoğunlaştı.
• 1978-80 yılları arasında New York'taki Creative Music Studio'da dünya müziğinin dev isimleriyle birlikte dersler ve konserler verdi, caz ustalarını Türk müziğiyle tanıştırarak onlara Anadolu ezgilerinin, aksak ritimlerin, makamların inceliklerini öğretti ve derin izler bıraktı.
• 1980-87 yılları arasında yine İçmeler'e yerleşerek okul projesine yöneldi, ancak kurduğu yanlış ortaklıklar nedeniyle arazisi elinden çıktı. En büyük hayalini yitirmenin acısına dayanamayan Sıral, yaşamına kendi eliyle son verdi.
Türkiye'nin ilk caz orkestralarından (1954)
Askerden izne gelen Arif Mardin ve Hırant Lüsikyan'la birlikte. Sıral, Mardin'in bestesini çalarken.
Muvaffak "Maffy" Falay ve basçı Audrey ile...
.